Girit halkının mani geleneği, ada tarihinin derinliklerinden süzülerek gelir. Binlerce yıldır Girit adasında yaşamış olan insanların acılarını, sevinçlerini, umutlarını, umutsuzluklarını, geleneklerini, dünya görüşlerini, yaşam biçimlerini günümüze dek kulaktan kulağa söylene gelen manilerde buluruz. Bu gün ister Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ister Yunanistan vatandaşı olsun Giritli Giritlidir ve Giritli olmakla da övünür. Bu yüzden üretilen madinadeslerin çoğu bunu anlatır.
Herome poy ime Kiritika, keo’pu statho to leo
Me mandinda trağudo, me mandinada kleo
Giritli olmaktan daima gurur duyarım
Nerde imkân bulsam durup bunu yayarım
Manilerle coşarken manilerle ağlarım
Kriti ! Ya panda sti kardia !
İse i patrida mu i gliyka
Girit ! hep kalbimdesin
Tatlı memleketimsin
1923 Lozan anlaşmasıyla birlikte başlayan mübadele yılları Girit halkının yaşadığı en zor yıllar oldu. Anadolu’dan Girit’e yaklaşık 32000, Girit’ten Anadolu’ya da 23000 e yakın insan yaşadığı topraklardan koparıldı. Ne Girit’ten gelenler, ne de Girit’e gidenler uzun yıllar mutlu olamadı ve yaşamları alt üst oldu. Girit’ten gelen ve Ayvalık Cunda Adasına yerleştirilen Giritlilerin söylediği mani bu gerçeğin altını çizer.
Ane rotas Kemal Paşa, i Cundan isti Kriti pos pernusan
Rodiço katarizunda, çe ci Vruves pulusan
Çane rotas Kemal Paşa, i Kritiçi sti Cunda pos pernune ?
Çi Vruves katarizune, ce ta rodiça pulune.
Olurda merak edip sorarsan Kemal Paşa
“Cundalılar Girit’te nasıl yaşıyor” diye
Turp otu ayıklayıp radika satıyorlar.
Mani bir başka gerçeğinde altını daha çizmektedir. Giritlilerin ota olan düşkünlüğünü hemen herkes bilir. Adalarda ekilebilir arazinin azlığı, ada halkını zorunlu olarak dağlarda yetişen yenebilir ot arayışına yönlendirir. Bu gün Girit’te 1200 den fazla yenebilir ot (horta) çeşidinden söz edilmektedir. Bununla birlikte alabildiğine uzanan zeytin ve narenciye ağaçları Girit adasının beslenme kültürünün temelini oluşturur. Girit’in zeytinyağlı ot yemekleri, her yıl Akdeniz yemekleri yarışmasında ödül almaktadır. Zeytini konu alan bir manide Resmo kentinin zeytinleri övülür.
Hanya meti halepa su, Rethemno meç e eliyes u
Kasro meta beden’ya su çe me çi kopelye su
Hanya’nın halepası Resmo’nun zeytinleri
Kasro’nun bedenleri ve masum güzelleri
Hemen her konuda yazılmış bir Girit manisi vardır. Ada halkı, günlük yaşamdaki davranışları hakkında yüzlerce mani üretmiştir. Düğünlerde, kahvehanelerde, alanlarda, bir araya toplanılan her yerde karşılıklı maniler söyler. Giritlilerin, bu sevecen, bu hoşgörülü, bu demokrat ve neşeli davranışlarının ardında ada tarihi yatmaktadır. M.Ö 1700 lerde efsane Kral Minos (mutluluk)’ tan günümüze dek Girit mutluluklar adası olarak anılır. Girit adasında yapılan çeşitli kazılar da elde edilen bulgulara göre ada tarihi M.Ö 2000 li yıllara dayanmaktadır Antik adı Knossos olan Girit adası, M.Ö 1700 lerde Kral Minos tan dolayı Minoyen adını alır. M.Ö 1200 lerde Minos’u yenen Akhalar adada egemenliklerini ilan eder. M.S 1200 lerde Venedikliler yerleşir. 1600 lerin sonunda da Osmanlı egemenliğine giren ada mübadeleye kadar üzerinde yaşayan tüm uygarlıklarla tenron bir mozaik oluşturur. İster Venedik kökenli, ister Rum, ister Osmanlı kökenli olsun ada halkı Giritli olma özelliğinde buluşur. Giritli, bu buluşmayı manilerle dile getirir
Herome poy ime Kiritika, keo’pu statho to leo
Me mandinda trağudo, me mandinada kleo
Giritli olmaktan daima gurur duyarım
Nerde imkân bulsam durup bunu yayarım
Manilerle coşarken manilerle ağlarım
Kriti ! Ya panda sti kardia !
İse i patrida mu i gliyka
Girit ! hep kalbimdesin
Tatlı memleketimsin
1923 Lozan anlaşmasıyla birlikte başlayan mübadele yılları Girit halkının yaşadığı en zor yıllar oldu. Anadolu’dan Girit’e yaklaşık 32000, Girit’ten Anadolu’ya da 23000 e yakın insan yaşadığı topraklardan koparıldı. Ne Girit’ten gelenler, ne de Girit’e gidenler uzun yıllar mutlu olamadı ve yaşamları alt üst oldu. Girit’ten gelen ve Ayvalık Cunda Adasına yerleştirilen Giritlilerin söylediği mani bu gerçeğin altını çizer.
Ane rotas Kemal Paşa, i Cundan isti Kriti pos pernusan
Rodiço katarizunda, çe ci Vruves pulusan
Çane rotas Kemal Paşa, i Kritiçi sti Cunda pos pernune ?
Çi Vruves katarizune, ce ta rodiça pulune.
Olurda merak edip sorarsan Kemal Paşa
“Cundalılar Girit’te nasıl yaşıyor” diye
Turp otu ayıklayıp radika satıyorlar.
Mani bir başka gerçeğinde altını daha çizmektedir. Giritlilerin ota olan düşkünlüğünü hemen herkes bilir. Adalarda ekilebilir arazinin azlığı, ada halkını zorunlu olarak dağlarda yetişen yenebilir ot arayışına yönlendirir. Bu gün Girit’te 1200 den fazla yenebilir ot (horta) çeşidinden söz edilmektedir. Bununla birlikte alabildiğine uzanan zeytin ve narenciye ağaçları Girit adasının beslenme kültürünün temelini oluşturur. Girit’in zeytinyağlı ot yemekleri, her yıl Akdeniz yemekleri yarışmasında ödül almaktadır. Zeytini konu alan bir manide Resmo kentinin zeytinleri övülür.
Hanya meti halepa su, Rethemno meç e eliyes u
Kasro meta beden’ya su çe me çi kopelye su
Hanya’nın halepası Resmo’nun zeytinleri
Kasro’nun bedenleri ve masum güzelleri
Hemen her konuda yazılmış bir Girit manisi vardır. Ada halkı, günlük yaşamdaki davranışları hakkında yüzlerce mani üretmiştir. Düğünlerde, kahvehanelerde, alanlarda, bir araya toplanılan her yerde karşılıklı maniler söyler. Giritlilerin, bu sevecen, bu hoşgörülü, bu demokrat ve neşeli davranışlarının ardında ada tarihi yatmaktadır. M.Ö 1700 lerde efsane Kral Minos (mutluluk)’ tan günümüze dek Girit mutluluklar adası olarak anılır. Girit adasında yapılan çeşitli kazılar da elde edilen bulgulara göre ada tarihi M.Ö 2000 li yıllara dayanmaktadır Antik adı Knossos olan Girit adası, M.Ö 1700 lerde Kral Minos tan dolayı Minoyen adını alır. M.Ö 1200 lerde Minos’u yenen Akhalar adada egemenliklerini ilan eder. M.S 1200 lerde Venedikliler yerleşir. 1600 lerin sonunda da Osmanlı egemenliğine giren ada mübadeleye kadar üzerinde yaşayan tüm uygarlıklarla tenron bir mozaik oluşturur. İster Venedik kökenli, ister Rum, ister Osmanlı kökenli olsun ada halkı Giritli olma özelliğinde buluşur. Giritli, bu buluşmayı manilerle dile getirir
İtan tis miras mas grafto, emeis na gnoristume
Na mirastume tus kaymus, tus ponus mas na pume
Anlımıza yazılmış bizim tanış olmamız
Dertleri paylaşmamız, acıları sormamız
O idyos Theo’s ma sepepse Turkaça çe Rumya ça
Yafto prepi na agapistusame, San imzstone aderfaça
Aynı tanrı gönderdi bizleri, Türkçükler ve Rumcuklar
Ondan sevişmeliyiz sanki kardeşmiş iz’cesine
Na mirastume tus kaymus, tus ponus mas na pume
Anlımıza yazılmış bizim tanış olmamız
Dertleri paylaşmamız, acıları sormamız
O idyos Theo’s ma sepepse Turkaça çe Rumya ça
Yafto prepi na agapistusame, San imzstone aderfaça
Aynı tanrı gönderdi bizleri, Türkçükler ve Rumcuklar
Ondan sevişmeliyiz sanki kardeşmiş iz’cesine
Manilerin anlattığı gibi, kadınıyla, erkeğiyle Girit barışçı ve hoşgörülü insanların yurdudur. Kral Minos’tan bu yana Girit kadını özgür, şen şakrak ve sevecendir. Mitolojiye göre Minoyen uygarlığına egemen olan dişil tanrısallık iki tanrıça ile temsil edilir. Verimlilik ve bakire savaşçı tanrıçalar. Verimlilik tanrıçasının kültü yılan ve aydır. İkisi de yeniden üretimi simgeler biri kabuk değiştirerek, diğeri her gün yeniden doğarak. Girit kadının güçlü, kararlı ve üretken oluşu buna bağlanır. Girit kadını sadece eşi ölünce siyah giyer. Çalışkandır. Tarla dönüşü eşek önde Giritli kadın arkadan gelir hayvanın gübresini toplayıp limona verir ve oğluna şu maniyle seslenir.
o limonaçi toa aguro
Kripseto na mirisi
Çe ti yitonopulasu
Filise ças manisi
Ovuştur ham limonu
Kokusu çıkıversin
Öp komşunun kızını
Varsın az kızıversin
Kripseto na mirisi
Çe ti yitonopulasu
Filise ças manisi
Ovuştur ham limonu
Kokusu çıkıversin
Öp komşunun kızını
Varsın az kızıversin
Girit erkeği de kadınına saygılıdır. Onu sever ve sayar. Sert mizaçlıdır. Mahallenin delikanlısıdır. Palikari ve Levendizdir. Girit tarihi boyunca çetecilere karşı caydırıcı tavır içinde olmak zorunda kaldığından bıçkındır. Bu tavrı kılık kıyafetine yansır. Belinde kırmızı kuşak, yelek, açık yaka, yumurta topuk ve elde tespih dolaşır ve geceleri sarhoş olup nara atar. Belindeki kuşakta daima bıçak taşır. Mendilsiz dolaşmaz, yemek yerken mendil omuza atılır. Kulağına ya kırmızı bir karanfil ya fesleğen veya kuşdili takar. Girit erkeği kız istemeye giderken yolda bıçağı ile sohbet eder.
A de mas tine dosune Maşera’mu meğali,
Anathema ti mesimu pu ta se ksanavali
Vermezlerse kızı bize koca bıçağım
Seni tekrar belimdeki kuşağa koyacağım
Ve lanetler okuyacağım
Sevdiğine kavuşamayan Giritli erkek de şu maniyi söyler.
Vasiliko ç’arizmari den vano blyo st’afti’mu
Yati mu ti me pirane tin ağapitikimu
Ne fesleğen, ne kuşdili takmam kulağıma gayrı
Aldılar çünkü benden biricik sevdiğimi
Girit erkeği sert mizacına rağmen sevdalıdır. Kadın karşısında daima saygılı ve naziktir.
Sa di ne dis ti kopelya
Çe pesi o de horevği
Skipse çe filisetine
Ma tutona yirevji
Olurda dans esnasında
Rastlarsan düşen bir kıza
Eğil bir öpücük kondur
Çünkü aradığı budur.
Girit manileri, Girit insanının aynasıdır. Giritli manilerle yaşar manilerle coşar, Giritli manileri için şöyle seslenir
I madinades thelune
Antropo na kateşi
Ke ğlosa na çi kelaydi
Çe nu na ti ksetreşi
Bizim maniler
Bilen insan ister
Şakıyacak dil arar
Çözecek akıl sorar
Girit insanı dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın Girit kökenli olmakla daima övünür ve tüm dünyanın Girit gibi olmasını ister.
Homa tha klepso ke nero , apo ton psloriti
Na to skorpiso na yeni, olos o kosmos Kriti
Toprak çalacağım ve su, İda dağından
Giritleşsin tüm dünya, serpeceğim topraktan
Ve güzel Girit adasının güzel insanları için son sözü Homeros söyler;
“açıklarda, şarap renkli denizde, bir ülke var ki, zengin olduğu kadar da güzel, dalgalar içinde yapayalnız Burası Girit’tir işte”
http://www.dergi.havuz.de/0001-A-SUBAT-2007/cevdet-yuceer.html